0 850 840 87 87

Konya Pedagog Günlüğü: Çocuklarda Duygu Regülasyonu

Self regülasyon (duygu düzenleme-öz düzenleme) , duygularımızı ve davranışlarımızı durumun şartlarına göre yönetebilme yeteneğidir. Sinir bozucu uyaranlara karşı son derece duygusal tepkilere dayanabilmeyi, üzüldüğümüzde kendimizi sakinleştirebilmeyi, beklenmedik bir değişime ayak uydurabilmeyi ve bir felakete uğramadan hayal kırıklığını kaldırabilmeyi içerir. Konya Pedagog Günlüğü yazı dizimize, ‘ Çocuklarda Duygu Regülasyonu’ yazımızla devam ediyoruz.

Self regülasyon, çocukluktan yetişkinliğe hepimizin hayatında olması gereken bir mekanizmadır. Çocuklukta dünyanın öngörülememesine ve bilinmezliğine rağmen kendi davranışlarını bir hedefe yönlendirmelerini sağlayan bir beceri setidir.

 

 

Duygusal Regülasyonun olmaması neye benziyor?

Self regülasyon ile ilgili sorunlar, çocuğa bağlı olarak farklı şekillerde ortaya çıkar. Bazı çocuklar anlık, büyük ve güçlü tepkiler verir. Bu ani davranış tepkisini engelleyemezler.

Bazı çocuklarda ise, ortada bir sıkıntı olduğu görülür ve bu tedirginlik hali çok uzun sürebilir. Sonunda bir çeşit davranışsal patlamaya yol açar. Burada ebeveynin durumu şu cümlelerle ifade edilebilir. “Yanlış yolda olduklarını görebiliyorsunuz ama nasıl durdurulacağını bilmiyorsunuz.”

Her iki tür çocuk için de anahtar, bu güçlü tepkilerle başa çıkmayı öğrenmek ve daha az yıkıcı şekilde duygularını ifade etmenin yollarını bulmaktır. Bu öğrenilmesi gereken önemli bir beceri setidir. 

Konya Pedagog Günlüğü yazı dizimizde özellikle bu beceri setine yönelik bilgileri sizlerle paylaşacağız. Konyada pedagog tavsiyesi ve pedagog arayışına girmeden önce, yaşadığımız sorunla ilgili bilgilendirici yazıları okumanın çok faydalı olacağını düşünüyoruz.

Pedagog Nedir? kimler pedagog ünvanını kullanabilir gibi sorularınızla ilgili, ‘Pedagog ve Çocuk Psikoloğu Kimlere Denir? ‘ yazımızı okuyabilirsiniz.

 

Neden bazı çocuklar duygularını düzenlemekte zorlanıyor?

Çocukların davranışları aslında bir sorun değil, soruna yönelik gösterdiği tepkilerdir.  Çocuk saldırgan ya da aşırı çekingen davranışlar sergiliyorsa, aslında bu beyninin stres altındaki dışavurumudur.

Çocuğun yaşadığı fiziksel gerilim sonucu ya saldırıya geçer ya da kaskatı kesilerek donma eğilimi gösterir. Bu çocuğun yatıştırılmaya ihtiyacı olduğunu gösterir. Çocuk bunu kendi kendine yapamadığı için temel bakım verenine ihtiyacı vardır.

Ebeveynler, çocuklarını yatıştırmaya çalışırken öfkeli davranırlarsa veya çocuklarını yatıştırmak için fazla mesai yaparlarsa, çocuklar öz disiplin geliştirmekte zorlanırlar. Bu durumlarda, çocuk temel olarak ebeveynleri dış öz düzenleyiciler olarak görür. Eğer bu tekrar tekrar olan bir kalıpsa ve bir çocuk öz düzenlemeyi dış kaynaklardan alabilirse, bu kolaylıkla alışkanlık olarak gelişebilir.

 

Çocuklara duygu düzenleme becerilerini nasıl öğretiriz?

Duygu düzenleme becerilerini öğretmenin anahtarı çocukları ele alması zor olan durumlardan kaçırmak ya da bu durumları görmezden gelmek değil, en azından kendi duygu düzenleme becerilerini kazanana kadar onlara koçluk etmek ve destekleyici bir çerçeve sağlamaktır.

Sinir bozucu bir matematik ödevi gibi güçlü olumsuz duygular üretebilecek bir durum düşünün. Bir ebeveynin çocuğa çalışmanın sinir bozucu olduğunu, onu yapmanın hoşuna gitmediğini, ancak birlikte bununla nasıl başa çıkacağını planlayabileceklerini söylemesi yerine, çocuğun ödevinin bir kısmını yapması ya da bu seferlik erteleyebileceklerini söylemesi duygu düzenleme rolünü üstlenme riski altında olduğunu gösterir.

Bu durumda sağlıklı duygu düzenleme becerisi şu şekillerde kazandırılabilir; ebeveyn çocuğa tek bir problemi çözmesinde yardım edebilir ve sonrasında diğerlerini denemesini bekleyebilir.

Fiziksel egzersiz yapmak duygu düzenlemede oldukça işe yarar bir tekniktir. Öfkeli hissediyorsa, ayağa kalkar, derin nefes alır, biraz esner ve bir şeyler içebilir. Stres yaratan durumdan kısa süreliğine uzaklaşmak geri döndüğümüzde çok daha sakin olmamızı sağlar. Kendine periyodik aralar verebilir hatta bunun için bir zamanlayıcı kullanabilir. Ebeveyn aralıklarla kontrol eder ve çabaları için övgü sunar. Fiziksel temas, sarılma, hangi koşulda olursa olsun çocuğa yanında olduğunuzu hissettirme, duygu düzenlenme becerileri kazandırmanın en önemli adımıdır.

 

Çocukların duygularını yansıtabilmelerine nasıl yardımcı oluruz?

Çocuklar neden sonuca dayalı ve hızlı tempolu olmanın aksine yansıtıcı ve analitik bir çevrenin bir parçası olduğunda, daha ​​iyi seçimler yapmayı öğrenebilirler. Çocuklarımız için kendi kendini yansıtmayı, öz farkındalığı ve duygu düzenlemeyi modellememiz hem onlar için hem bizim için oldukça faydalıdır.

Duyguları ifade edebilmek hem biz yetişkinleri hem de çocukları oldukça rahatlatan bir şeydir. Ancak çocuklar duygularını yetişkinler gibi kolaylıkla ifade edemezler, anlaşılmayı beklerler.

İstediği bir oyuncağın alınmaması gibi öfke yaratan durumlarda ağladığı zaman “Bunda ağlayacak ne var.” veya “Tamam üzülme, ağlama” demek yerine kucaklayarak ya da sarılarak “O oyuncağı çok beğenmiştin.” “Senin olsun isterdin “Onu almadığımız için bize çok kızgınsın’’ gibi duygularını yansıtan ifadeler kullanın ve onun da duygularını ifade etmesine izin verin.

Başka bir örnekle devam edecek olursak, bir çocuk, bir video oyunu oynamayı bırakması istendiğinde öfkelenmeye yatkınsa, o oyun onun için vazgeçilmez bir şeyse, ilk aşamada o oyundan vazgeçirmeye çalışmak yerine aşırı derecede yatırım yapmadığı bir oyunla pratik yapabilirsiniz.

On ya da on beş dakika oynadıktan sonra oyunu size teslim etmesini sağlasanız, keyif veren bir şeyden ayrılmayı aşamalı bir şekilde deneyimletmiş olursunuz ve böylelikle vazgeçilmez olan oyunundan ayrılmayı deneyimleyebilirsiniz. Böyle durumlarda hızlı bir şekilde elinden bir şeyleri alarak başlamak çocuğun daha da gergin olmasına sebep olabilir.

 

Nerede pes etmeliyim?

Ebeveynler duygu düzenleme becerisi kazandırmayı ilk denediğinde ve  işler iyi gitmediğinde sıklıkla pes eder, ancak tutarlılık ve çocuğunuz için uygun bir seviyeden başlamak duygu düzenleme becerisi kazandırmanın anahtarıdır. Vazgeçmek yerine, yaptığınız aktivitenin zorluk derecesini azaltmayı deneyin, böylece daha uygulanabilir ve çocuğunuza daha fazla ve daha fazla bağımsızlık sağlayın.

Örneğin, dişlerini fırçalamak çocuğunuz için bir sorunsa, sadece fırçanın üzerine diş macunu koymaya odaklanarak başlayabilir ve bunu yaparken olumlu geribildirim ve  ile cevap verebilirsiniz. Bunu birkaç kez uyguladıktan sonra, bir sonraki adımı zincire ekleyin.

Bahsettiğimiz tüm önerilere rağmen çocuğunuzun duygu regülasyonu konusunda sorun yaşadığını düşünüyorsanız, çocuklarla yoğun olarak çalışan bir çocuk psikoloğu ya da pedagog dan psikolojik destek almanızı öneririz. Çocuğunuzun mevcut durumuyla ilgili tanı koyulması şeklindeki beklentileriniz için ise, çocuk psikiyatri randevu arayışına girmenizi öneririz. Bu konuda konya tıp fakültesi, devlet hastaneleri ve özel hastaneleri öncelikli olarak tercih edebilirsiniz.

 

 

 

No comments yet.

Leave a comment

Your email address will not be published.