0 850 840 87 87

Emzirme Konusunda Mutlaka Bilmeniz Gerekenler !

Emzirme Konusunda Mutlaka Bilmeniz Gerekenler !

Anne sütü, yeni doğan bebekler ve süt çocukları için en ideal besindir.  Bu dönemdeki çocukların fizyolojik ve psikolojik gelişimleri için ihtiyaçları olan tüm besin öğelerini içermektedir. Bebeklerin yanı sıra, emzirme annenin sağlığı açısından da büyük bir öneme sahiptir. Anne ve bebek arasındaki bu biyolojik bağın aslında temel anlamda beslenmek dışında, her iki tarafın da ruhunu beslediği, anneyle bebek arasındaki güvenli bağlanma ilişkisinin temelini attığını da unutmamak gerekir.

Emzirmenin pek çok avantajı vardır. Yapılan araştırmalar, anne sütüyle beslenen bebeklerin, diğer gıdalarla ya da mamayla beslenen bebeklerin daha az mide ve bağırsak sorunları olduğunu, daha az kulak ve üst solunum yolu enfeksiyonu geçirdiklerini ve bu çocuklarda egzama ve pişik görülme sıklığının daha az olduğunu gösteriyor. (Mata,1971)

Psikolojik açıdan değerlendirildiğinde anne sütüyle beslenen bebeklerin durumu biberonla beslenen bebeklerden daha iyidir. Çünkü annelerinin yanlarında olduğunu varsayarsak bu çocukların sütleri her zaman doğru ısıda ve hazırdır, ısıtılması için beklemelerine gerek yoktur. Sindirimi kolaydır. Emzirme günde birçok kez anneyle yakın temas gerektirir, anne bebek bağı gelişir.

Bebeklerin hayatta kalma güdüsü o kadar güçlüdür ki annelerinin göğsü yerine karnına yatırılan yeni doğan bebeklerin memeye ulaşmak için annelerinin göğsüne doğru yöneldiği, memeye yapışmaya çalıştığı gözlemlenmiştir. Araştırmacılar bebeklerin, annenin meme ucundaki amniyotik sıvıya benzer maddeyle kendi ellerindeki amniyotik sıvının kokusu ve tadı arasında benzerlik kurduklarını bulmuşlardır.

Doğumun hemen ardından emzirmek, rahmin aşırı kanamasını azaltmaya ve kasılarak plasentayı dışarı atmasını sağlayan oksitosin salgılanmasına sebep olduğu için anne için oldukça faydalıdır.

Emzirmenin hem anne hem bebek için çok sayıda yararı olsa da, anne kendini rahat hissettiği müddetçe bebeğini emzirmelidir. Emzirmeye karşı olumlu tutumları olan annelerin, olumsuz tutumları olan annelerden daha çok sütleri olduğu saptanmıştır. Dolayısıyla bebek için, sakin bir anne tarafından biberonla beslenmek, gergin ve mutsuz bir anne tarafından emzirilmekten çok daha yararlıdır. Bununla birlikte beslenme sırasında bebeği kucakta tutmak oldukça önemlidir. Beslenme esnasında kucakta tutulan bebeklerin içtikleri sütü, kucağa alınmayan bebeklerden daha iyi sindirdikleri görülmüştür.

 

Peki, bebeğimi ne sıklıkla emzirmeliyim?

Anneler bebekleri emzirirken iki temel hata yaparlar. Bunlar fazla uzun aralarla beslemek ve fazla sık beslemektir. En doğru yaklaşım ise bebeği sadece aç ya da susuz olduğu zaman emzirmektir. Anne bebeğin her ağlamasının sebebinin açlık olduğunu düşünüyorsa ya da emzirdiğinde ağlaması kesildiği ve yatıştığı için bu yolu seçiyorsa aşırı emzirmeye gidebilir. Ancak bebeğin ağlamaya ihtiyacı varken emzirilmesi yalnızca ağlamayı bir süre ertelemeye sebep olur. Bebekleri yatıştırmak için sık sık emzirmek, birikmiş gerginliklerini ağlayarak boşaltamadıkları için gün boyunca mızmız ve talepkar olmalarına sebep olur.

Bebek 3 haftalık olduğunda her emzirişinizde iki memeden de emziriyorsanız ve yeterince doyuyorsa 24 saatte 7-10 emme rutini normaldir. Bu döngüde emzirmeler arası süre iki buçuk ile üç buçuk saat arasında değişirken bebek büyüyüp her seferinde daha çok emebilmeye başladıkça bu süre uzar.

Bebeklerin ağladıklarında kucakta tutulmaya ihtiyaçları vardır, her ağlama aç olduklarının habercisi değildir. Pek çok anne yiyecek ile sevgiyi karıştırır, bebeklerine sevgi göstermenin tek yolunun meme vermek olduğunu düşünürler. Meme vermeden bebeğinize sevgi göstermenin pek çok yolu vardır, bunlardan en önemlisi onu kucağınızda tutup dinlemektir.

 

Bebeğimin acıktığını nasıl anlayacağım?

Her bebek biriciktir,  birbirinden farklıdır, kendine özgü sinyaller verir ve her anne kendi bebeğinin verdiği sinyalleri anlamak zorundadır. Bebeğinizin verdiği sinyalleri anlarken yol gösterici olması açısından bazı yöntemler kullanabilirsiniz. Bu yöntemlerden ilki emzirmeler arası geçen süreyi kontrol etmektir. Genel bir kural olarak en az 1 aylık sağlıklı bir bebek her beslenmede iki memeden de dilediği kadar emmesine izin veriliyorsa ve doyuyorsa bir günde sekiz/ on kereden fazla meme emmek istemez.

Kullanabileceğiniz bir diğer yöntem ise bebeğin ağlama şekline bakmaktır. Gerçekten aç olduğu için oluşan ağlama, genellikle ağlama şeklinde başlamaz, daha çok rahatsızlık bildiren bir homurdanma ya da mızıldanma şeklinde başlar. Çünkü açlık aniden ortaya çıkmaz, orta seviyede bir dürtüyle başlayıp yavaş yavaş artar.

Faydalanabileceğiniz üçüncü yöntem ise bebeğe meme verdiğiniz andaki davranışını gözlemlemektir. Bebek iştahla memeyi yakalamıyorsa muhtemelen gerçekten aç değildir. Emmeye başladıktan kısa bir süre yeniden ağlamaya başlarsa bu, gerçekten açlık hissetmediğinin yalnızca ağlamaya ihtiyacı olduğunun göstergesidir.

Çok nadir rastlanan durumlar dışında, sağlıklı her kadın gerçekten motive olmuşsa, yeteri kadar destek ve cesaret almışsa, düzenli beslenirse bebeğini emzirebilir. Durum fark etmeksizin meme uçları içe dönük olan, doğumu sezaryen yöntemiyle gerçekleşen, prematüre doğum yapan, ikiz bebekleri olan tüm kadınlar da diğer kadınlar gibi bebeklerini başarıyla emzirebilir.

Bu yazımda verdiğim öneriler mutlak reçeteler değildir. Zaman zaman birkaç hata yapmanız bebeğinize zarar vermez. Bu sebeple, bebeğinizin gereksinimlerini anlamayı öğrenip onun doğal ritmini keşfederken, küçük deneyler yapmaktan korkmayın. Unutmamanız gereken en önemli şey; bebeğinizin bazen ağlamaya ihtiyaç duyacağı ve bunu davranışlarıyla size belirteceğidir. Dolayısıyla bu ihtimali göz önünde bulundurup böyle durumlarda emzirmenin, bebeğinizin ihtiyaçlarını karşılamak için en iyi yöntem olmadığını hatırlayın. Böyle zamanlarda bebeğinizin memenize ihtiyacı olmasa da sevgi, ilgi ve şefkatinize ihtiyaç duyacağını unutmayın.