0 850 840 87 87

Oyunla Gelen Çözüm : Deneyimsel Oyun Terapisi

Oyunla Gelen Çözüm : Deneyimsel Oyun Terapisi

Oyun gerçek hayatın taklidi olmayıp çocuğun yaşantısına uygun düşecek şekilde çarpıtılmış, sanki öyleymiş gibi değiştirilmiş şeklidir. Çocuk bu ortamda hayalindekileri yaşatır, istediği durumları yaratır, yeni roller üstlenir, hayali ilişkiler geliştirir. Çocuklar duygularını yetişkinler gibi ifade edemezler, duyguları hakkında detaylı düşünemezler, bunun yerine o duyguları çeşitli ortamlarda ve şekillerde davranışlarına yansıtırlar.

 

Oyun Çocuğa Neler Kazandırır?

Yaşam biz yetişkinler için ne kadar stres unsuru barındırıyorsa, çocuklar içinde stres ve gerilim yaratan unsurlar barındırır. Bu unsurlar, çocuğun bedeninde kaygı ve gerilim yaratan bir enerji olarak depolanır. Oyun biriken bu gerilimin atılması, duyguların dışa vurumu için en önemli araçtır.

Çocuk oyunda mutluluk ve heyecan duyar, gerçek yaşama alışma becerisi kazanır, hayal gücü gelişir, esnek ve doğaçlama hareket eder, dış dünya ve diğer kişilerle iletişimi artar, fiziksel enerjinin fazlasını harcar, kişiliği gelişir, paylaşmayı öğrenir, kendini tanır, empati duygusu gelişir, neyi yapıp neyi yapamadığının farkına varır, uzlaşmayı öğrenir, kendi cinsiyetiyle özdeşleşir, risk almayı öğrenir, problemlerine çözüm getirmeyi öğrenir, kendini ifade etme becerisi kazanır, ödül ve ceza olmaksızın olayları yaşar, disiplin kazanır ve demokratik yaşama ilk adımlarını atar.

 

Deneyimsel Oyun Terapisi Nedir?

Deneyimsel oyun terapisi, Byron NORTON ve Carol NORTON tarafından geliştirilmiş bir oyun terapisi çeşididir. Çocuk merkezli oyun terapisi ve ilişkisel oyun terapisinin entegrasyonu ve geliştirilmesi sonucu oluşmuştur. Deneyimsel oyun terapisinin pek çok kullanım alanı vardır; başta travma, aşırı hırçınlık ve öfke problemleri, alt ıslatma ve alt kirletme, okul sorunları, uyku ve yeme bozuklukları, dürtüsellik, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, mastürbatif davranışlar, aşırı çekingenlik gibi tüm sorunlarda etkili bir terapi yöntemidir.

 

Deneyimsel Oyun Terapisi Hangi Yaş Aralığına Uygulanır?

Deneyimsel oyun terapisi 2-8 yaş arasındaki tüm çocuklara uygulanır. Terapi süresini etkileyen pek çok unsur vardır. Bu süreyi, çocuğun yaşadığı sorunun türü ve seans sıklığı etkilemektedir.

 

Deneyimsel Oyun Terapisi Nasıl İlerler?

Deneyimsel oyun terapisi, çocukların dünyayı bilişsel olarak değil deneyimleriyle algıladıkları hipotezi üzerine kuruludur. Çocuklar, korkusunu, acısını ve kaygısını nasıl oyuna yansıtacağını herkesten daha iyi bilir. Bu yüzden deneyimsel oyun terapisi çocuk merkezlidir. Çocuk oyun terapisi odasında dilediği oyuna ve oyuncağa yönelebilir, istediği senaryoyu yazabilir ve istediği role girebilir. Oyunu yönlendiren çocuktur. Çocuk kurguladığı oyuna terapisti dâhil etmek isterse terapist o zaman oyuna girer. Çocuğun verdiği rolü yerine getirir.

Çocuk için oyun odası ‘‘ güvenli bölge’’ olarak düşünülür. Çocuğun bu odadan beklentisi ‘‘güven’’ ve ‘‘kabul görme’’ dir. Bu iki unsur sağlandığı takdirde çocuk oyun odasında özgür hisseder ve tüm evreleri rahatça tamamlar. Deneyimsel oyun terapisi evrelerden oluşur ve terapist olmadan bu evrelerden geçmek mümkün değildir.

Deneyimsel oyun terapisinde terapiste düşen en önemli görev, çocukla ilişki kurmaktır. Terapi sırasında çocukla sağlam bir ilişki kuran terapist kendisine düşen diğer görevleri daha iyi bir şekilde yerine getirir. Bu görevlerden biri metaforları yorumlamaktır. Metaforlar, çocuğun gerçek dünyasına açılan kapılardır. Çocuğun oyunda yaptığı oyuncak seçimi, girdiği roller, terapiste atfettiği senaryolar,  yaşadığı travmalar ve içsel dünyasına dair kesitler sunar. Dolayısıyla tüm bunlar tek tek yorumlanmalıdır.

Terapiste düşen bir diğer görev ise çocuğun gerçek hayatta yaşadığı duygulanımı yansıtmaktır. Örneğin hastane ve medikal süreçlerle ilgili korkuları olan bir çocuk oyun terapisi sırasında doktor olup terapiste iğne yaptığında terapist ‘‘Aah çok korkuyorum, bu iğne canımı çok acıtacak’’ şeklinde tepki verebilir. Bu sayede terapist, çocuğa gerçek hayatta korku ve endişe veren bir deneyimi canlandırmış, yaşanan deneyimi zenginleştirmiş olur. Deneyim zenginleştikçe, çocuğun terapi odasına getirdiği sorun ve içsel gerilim kendiliğinden çözüme kavuşur.

Sonuç olarak; hayal gücü sayesinde, mutsuz bilinç yitirdiğini yeniden kazanır ve böylece dünyayı yine yuvası olarak hisseder. Unutmayın; olumsuz yaşam deneyimlerini yıllarca bir yük gibi taşımadan erkenden çözebilmek, mutlu ve sağlıklı yetişkinler/ ebeveynler olabilmek adına çok önemlidir.

Konyada Pedagog Desteği konusunda detaylı bilgi için;
https://www.optimumpsikoloji.com.tr/konya-pedagog-cocuk-psikologu/
sayfamızı ziyaret etmelisiniz.

No comments yet.

Leave a comment

Your email address will not be published.